9. Hukuk Dairesi 2019/2658 E. , 2019/7313 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının, davalı idarenin alt işverenlerinde çalışırken 2010 yılından itibaren almış olduğu ücret miktarında indirim yapıldığını, yapılan bu indirime kendisinin muvafakatının bulunmadığını, işlemin haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek haksız şekilde ücrette indirim yapılan tarih ile dava tarihi arasında oluşan ücret farkı alacağının tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Bakanlık vekili, davanın reddini istemiştir.
C) Bozma İlamı ve Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Yerel Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin ilk kararı Yargıtay 7. Hukuk Dairesince bozulmuş, Mahkemece bozmaya uyularak verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin kararı ise Dairemizin 28.12.2018 tarih ve 2017/1298 E., 2018/4567 K. sayılı ilamı ile; “davalı Bakanlık vekilinin temyiz aşamasında davacının imzasını içeren 2010 yılı hizmet sözleşmesini sunduğu, bu sözleşmenin borcu sona erdiren nitelikte olduğundan yargılamanın her aşamasında dikkate alınması ve sözleşmeye karşı davacı tarafa diyecekleri sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyulmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dava tarihi 03/07/2014 olmasına rağmen gerekçeli karar başlığında 13/04/2018 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilecek maddi hata kabul edilerek bozma nedeni yapılmamıştır.
2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3- Davacı işçi iş sözleşmesini ücretlerinin eksik ödendiği ve yıllık izinlerin her yıl 5 gün olmak üzere eksik kullandırıldığı gerekçesiyle haklı neden iddiasıyla feshetmiştir. Yapılan yargılama sonunda davacı ücretinin sözleşme hükümlerine uygun olarak ödendiği tespit olunmuş ve mahkemece ücret isteğinin reddine karar verilmiş, ücret farkının bulunmadığı gerekçesiyle kıdem tazminatı talebi de reddedilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 56/3.maddesinde ve aynı Kanun’un 53. maddesinde izin sürelerinin tarafların anlaşması ile 10 günden aşağı olmamak üzere bölümler halinde kullandırılabileceği öngörülmüştür. İşçinin Anayasal temeli olan yıllık dinlenme hakkı bu şekilde güvence altına alınmıştır.
Somut uyuşmazlıkta, davacının yılda 5 gün izin kullandığı kalan izin sürelerinin kullandırılmadığı dosya içeriği ile sabit olup işveren tarafından sınırları kanunla çizilmiş … koşullarına uyulmamıştır. Böyle olunca davacının iş sözleşmesini feshi 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II/f bedine göre haklı nedene dayandığından kıdem tazminatı isteğinin bu gerekçeyle kabulü gerekirken yazılı şekilde reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.