11. Ceza Dairesi 2018/1937 E. , 2021/7082 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi usul kanununa muhalefet
Sanığın yokluğunda verilen 12.09.2014 tarihli hükmün, dosyada bilinen en son adresi olan sorguda beyan ettiği adresine çıkartılan ve iade edilen tebligattan sonra mernis adresine Tebligat Kanunun’un 21/2 maddesi uyarınca tebliğ yapılması, bunun mümkün olmaması halinde ilanen tebligat yapılması yerine daha önce adli mercilerce bu adrese usulüne uygun tebligat yapılmamış olmasına rağmen 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre yapılan tebliğin usulsüz olduğu tespit edilerek sanık müdafisinin öğrenme üzerine verdiği temyiz dilekçesinin süresinde olduğunun kabulü ile yapılan incelemede:
1) 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık müdafisinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığının 09.11.2012 tarihli iddianamesi ile 213 sayılı VUK’nin 367. maddesine göre dava şartı olan mütalaa ve vergi suçu raporuna uygun olarak sanık hakkında, “Sahte Fatura Düzenleme” suçundan kamu davası açıldığı, “Sahte Fatura Kullanma” suçlarından açılmış bir dava bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan “Sahte Fatura Düzenleme” ve “Sahte Fatura Kullanma” suçlarının birbirine dönüşemeyeceği gözetilmeden, sahte fatura kullanma suçundan hüküm verilmesi yasaya aykırı ise de; olumsuz muhakeme şartı olan zamanaşımının kovuşturmaya engel olması karşısında;
Sanığa yüklenen suçun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmakla, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
2) 2009 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafisinin temyiz nedenlerinin incelenmesine gelince;
5271 sayılı CMK’nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı; … Cumhuriyet Başsavcılığının 09.11.2012 tarihli iddianamesi ile 213 sayılı VUK’nin 367. maddesine göre dava şartı olan mütalaa ve vergi suçu raporuna uygun olarak sanık hakkında, “Sahte Fatura Düzenleme” suçundan kamu davası açıldığı, “Sahte Fatura Kullanma” suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan “Sahte Fatura Düzenleme” ve “Sahte Fatura Kullanma” suçlarının birbirine dönüşemeyeceği gözetilmeden, hükmün gerekçe kısmında sahte fatura kullanma suçu anlatıldığı halde, hüküm fıkrasında “sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma” suçunu işlediği belirtilmek suretiyle hükmün karıştırılması,
Yasaya aykırı, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.