11. Ceza Dairesi 2019/7403 E. , 2019/9327 K.
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Sanık hakkında yetkisi olmadığı halde … A.Ş.’ye ait 18.04.2008 keşide tarihli çeki düzenlemek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında; sanığın, şirketteki hissesini annesine devrettikten iki ay kadar sonra başka bir ortağın şirketteki hissesini devraldığını, devir tarihinden sonra da çek keşide etme yetkisinin bulunduğunu savunması, suça konu çekte birinci ciranta olarak görünen …’in, sanığı tanımadığını, çeki …’dan aldığını beyan etmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, uygulamada çeklerin fiilen düzenlendiği tarihten sonraki bir tarihin keşide tarihi olarak belirlenme ihtimalinin bulunduğu da gözetilerek, …’nun tanık olarak dinlenmesi, sanık ile ticari ilişkisinin tespit edilmesi durumunda buna ilişkin fatura ve diğer belgelerin bulunup bulunmadığının sorulması, sanığın hisse devri yaptığı 26.12.2007 tarihinden sonra şirketteki başka bir hisseyi devralıp devralmadığının tespit edilmesi, suça konu çekin şirket kayıtlarına girip girmediğinin araştırılması, çekin fiilen keşide edildiği tarihin kesin olarak belirlenip sanığın bu tarihte çek keşide yetkisinin bulunup bulunmadığının araştırılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ile mahkûmiyetine hükmedilmesi,
2- Kabule göre de;
a)Kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen bütün unsurlarını taşıması gerekli olup; ayrıntıları Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 14.12.1992 tarih ve 1/5 ve Ceza Genel Kurulu’nun 24.03.1998 gün ve 51/106 sayılı kararlarında açıklandığı üzere; kambiyo senetlerinde bulunması zorunlu olan keşide yerinin bir duraksamaya meydan vermeyecek biçimde açık ve anlaşılır olması gerekmektedir. Dosya arasında bulunan suça konu 18.04.2008 tarihli çek fotokopisi üzerinde heyetimizce yapılan incelemede; keşide yeri bölümünde sadece tarih bilgisinin bulunması karşısında, adli emanetin 2013/6746 sırasına kayıtlı çek aslının duruşmaya getirtilerek, unsurlarının tam olup olmadığı, aldatıcı niteliğinin bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi ve keşide yerinin bulunmadığının tespiti durumunda da eylemin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağının gözetilmemesi,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 12.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.