11. Hukuk Dairesi 2019/4044 E. , 2020/2213 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 17/04/2018 tarih ve 2016/369 E- 2018/118 K. sayılı kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 04/07/2019 tarih ve 2018/1334 E- 2019/778 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 9 ve 35. sınıf mal ve hizmetleri kapsayan 2014/57398 sayılı “One More Thing” markasının olduğunu, davalı şirketin 9 ve 14. sınıflarda yer alan mallarda tescil ettirmek üzere 2015/77721 sayılı “One More Thing” marka başvurusu yayınına karşı itirazının neticesinde TPMK Markalar Dairesi tarafından başvuru kapsamından 9. sınıfın çıkarıldığını, bunu takiben Markalar Dairesi kararına karşı 14. sınıfta kalan mallar bakımından itiraz edildiğini, YİDK’nın söz konusu itiraz nihai olarak reddettiğini, müvekkilinin “One More Thing” markasının tanınmış olduğunu, markaların emtia sınıflarının benzer olduğunu, başvuru sahibinin kötü niyetle hareket ettiğinin kanıtladığını ileri sürerek 2016-M-7057 sayılı YİDK kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, markaların farklı olmasının yanı sıra 14. sınıfta yer alan ürünler ile 9. sınıfta yer alan ürünler arasında benzerlik olmadığını, müvekkilinin markasının tek başına kelime unsuru olarak “One More Thing” iken davacı tarafın markasının esaslı unsurunun davacı yanın markalarına benzeyen fondaki ısırılmış elma şekli olduğunu, elma şekline kıyasla marka görseli üzerindeki yazının açıkça geri planda kaldığını, müvekkilinin kötü niyetli olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, başvuru kapsamındaki 14/02. sınıftaki malların ve hizmetlerin itiraza mesnet marka kapsamındaki 09/02. sınıftaki mal ve hizmetler ile benzer oldukları, başvuru standart karekterle yazılmış “ONE MORE THING” ibaresinden oluşurken, itiraza dayanak markaların standart karekterle yazılı “one more thing” ibarelerinden oluştuğu, ONE MORE THING ibaresinin “bir şey daha var” manasına geldiği, markalar arasında bütünsel olarak çok yüksek oranda benzerlik bulunduğu, davacının “one more thing” markasının uyuşmazlık konusu emtiada tanınmış olmadığı, başvurunun 22.05.2015 tarihinde yani Apple Watch tanıtımı ve piyasaya sürülmesinden sonra yapıldığı, tarafların birbirlerinin ticari faaliyetlerini yakından takip ettikleri, davalının tesadüfi biçimde “one more thing” ibaresini tercihinin mümkün olmadığı, böylece başvurunun kötü niyetle yapıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, TPMK YİDK’nın 2016-M-7057 sayılı kararının iptaline, 2015/77721 sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, markaların mal ve hizmet sınıflarının benzer olduğu ve bütünsel olarak çok yüksek oranda benzerlik bulunduğu, tarafların birbirlerinin ticari faaliyetlerini yakından takip etmeleri nedeniyle davalının tesadüfi biçimde “one more thing” ibaresini tescil için başvurmuş olmasının hayatın normal akışına uygun bulunmadığı ve bu nedenle de başvurunun kötü niyetle yapıldığı anlaşılmakla, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 02/03/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.