14. Hukuk Dairesi 2017/3887 E. , 2017/7703 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.10.2010 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, 2023 ada 7 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın, aynen taksim, mümkün olmaması halinde satış suretiyle giderilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı … temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK’nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Somut olaya gelince; Dava konusu 2023 ada, 7 parsel sayılı taşınmazın, yapılan imar uygulaması neticisinde, 05.10.2011 tarih, 10406 yevmiye no ile 2023 ada 21 parsel olarak tescil edildiği, imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilmesi üzerine yeni yapılan imar uygulaması sonucu taşınmazın, 152 ada 43 parsel olarak tapuya tescil edildiği, bu imar uygulamasının da iptali üzerine taşınmazın 2023 ada 30 parsel olarak kaydedildiği anlaşılmakla, sicil kaydı açık (aktif) olan 2023 ada 30 sayılı imar parseli bakımından işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, sicil kaydı kapatılan ve üzerinde işlem yapma olanağı kalmayan (işlerliğini yitiren) parsel üzerinden hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı …’nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 18.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.