sanığın kendisine verilen sürücü belgesini parçalara ayırmak suretiyle işlediği iddia ve kabul olunan eylemde bir başka hak sahibinin o belgeden yararlanma olanağını ortadan kaldırdığından söz edilemeyeceği ve bu halde TCK’nın 205. maddesindeki suçun yasal unsurlarının oluşmayacağı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,

4. Ceza Dairesi         2020/19623 E.  ,  2021/20610 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, resmi belgeyi bozma, trafik güvenliğini tehlikeye sokma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanık hakkındaki görevi yaptırmamak için direnme suçundan mahkumiyet hükmü yönünden yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık …’nın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2- Sanık hakkındaki resmi belgeyi bozma ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesine gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
a) 5237 sayılı TCK’nın 205. maddesindeki “resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme” suçunun oluşabilmesi için resmi belgenin içeriğindeki bilgilerin anlaşılmaz, kullanılamaz hale getirilmekle birlikte maddi varlığına dokunulmaksızın ondan faydalanma olanağının imkansız hale getirilmesi suretiyle bozulması veya belgenin bütünlüğüne dokunulmaksızın hak sahibinin ondan yararlanmasını engelleyecek şekilde gizlenmesi gerekmektedir. Failin bir belgeyi ortadan kaldırmak, bozmak veya gizlemekle elde etmek istediği sonuç, hak sahibinin o belgeden yararlanmasını engellemekten ibarettir. Nitekim, belge ortadan kalkınca veya bozulunca bu yararlanma olanağı kalmayacağından, failin elde etmek istediği sonuç da gerçekleşecektir. Gerçek belgenin aslı ortadan kaldırılarak veya bozularak sonuç elde edildiğinde suç tamamlanmış olur. Belgenin bozulması, yok edilmesi veya gizlenmesinin amacı, hak sahibinin suça konu belgeden yararlanmasının önlenmesidir. Kişinin kendisine ait belgeyi bozması, yok etmesi veya gizlemesi halinde ise, hak sahibinin suça konu belgeden yararlanmasının engellenmesi söz konusu olmadığından, TCK’nın 205. maddesindeki suç gerçekleşmeyecektir. Bu açıklamalar karşısında somut olayda; sanığın kendisine verilen sürücü belgesini parçalara ayırmak suretiyle işlediği iddia ve kabul olunan eylemde bir başka hak sahibinin o belgeden yararlanma olanağını ortadan kaldırdığından söz edilemeyeceği ve bu halde TCK’nın 205. maddesindeki suçun yasal unsurlarının oluşmayacağı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
b) Dosya içeriğine göre, sanığın sevk ve idaresindeki araçla seyir halinde iken durdurularak yapılan kontrolde 0,72 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, ancak trafik güvenliğini tehlikeye düşürecek bir eylemin varlığına dair bir tespitinde bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın tespit edilen alkol miktarı itibariyle güvenli sürüş yeteneğini kaybettiğinden ve dolayısıyla atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun unsurlarının oluştuğundan söz edilemeyeceğinden, sanığın atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerekirken, delillerin hatalı değerlendirilmesi sonucu yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık …’nın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Share

Bir yorum ekleyin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

%d blogcu bunu beğendi: