Şikâyetli avukatın ceza davasını ücretsiz takip etmesi ücretsiz dava alma yasağına aykırı ve kınama disiplin cezasını gerektiren bir davranıştır.

Tarih
20.05.2020
Esas
2020/324
Karar
2020/411

*  Şikâyetli avukatın ceza davasını ücretsiz takip etmesi ücretsiz dava alma yasağına aykırı ve disiplin cezasını gerektiren bir davranıştır.

 (Av. Yas. m. 34, 134,TBB Mes. Kur.3,4)


 

 

 

Şikâyetli avukat hakkında; “Şikâyetçinin 30.04.2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeni ile açılacak olan tazminat davası ve ceza davasının vekil olarak takibi konusunda anlaşarak şikâyetçiden vekâletname aldığı ve 30.05.2016 tarihli Avukatlık ücret sözleşmesinde asliye ceza mahkemesinde açılacak davanın takibi konusunda ücret talep etmeyeceği hususu hüküm altına alındığı halde, ceza davasını bir süre takip ettiği, tazminat davasını ise açmadığı, vekillik görevini gereği gibi yerine getirmediği” iddiaları üzerine başlatılan disiplin davasında, eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.

Şikâyetli sözlü ve yazılı savunmasında özetle, şikâyetçinin geçirdiği trafik kazası nedeniyle açılan ceza davasının tarafınca takip edildiğini, gerek şikâyetçi ile sözleşme yaptığı sırada ve gerekse ceza davası devam ederken şikâyetçi tarafından kendisine dava masraf ve vekâlet ücreti olarak bir ödeme yapılmadığını, davada şikâyetçinin maluliyet durumunun tespiti için Adli Tıp Kurulu raporu beklenildiğini, tazminat davası açılması halinde bu maluliyet raporunun beklenmesi bekletici mesele yapıldığından, bu aşama tamamlanmadan tazminat davası açılması halinde şikâyetçi aleyhine reddedilen miktar üzerinden vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumluluğu sonucu doğacağını düşünerek henüz rapor temin edilmeden tazminat davası açmasının sakıncalarını önlemek adına bir süre beklenildiğini, bu konuyu şikâyetçiye bildirdiğini ancak şikâyetçinin dikkate almadığını, daha sonra da 08.08.2017 tarihinde kendisini azlettiğini, şikâyetçinin trafik kazasına karışan motoruna ilişkin işlemleri takip etme konusunda herhangi bir görüşme ve anlaşmaları olmadığını, ceza davasına devam ettiği süreçte şikâyetçiyi ameliyat eden doktoru hatası nedeniyle dava etmesi yönünde talepleri olduğunu ama bu konuda da anlaşmaları bulunmadığını, şikâyet konusu tazminat davasını açması konusunda da kendisine verilmiş bir masraf bulunmadığını” beyan etmiştir.

İncelenen dosya kapsamından, Baro Yönetim Kurulu’nun 07.11.2018 günlü toplantısında, Avukatlık Kanunu’nun 34, 134, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3 ve 4. maddesi uyarınca şikâyetli hakkında disiplin kovuşturması açılmasına karar verildiği,

Şikâyetli avukatın, şikâyetçi tarafından … Noterliğinin 17.05.2016 gün ve 8891 yevmiye numaralı vekâletnamesi ile vekil tayin edildiği, …  Noterliğinin 08.08.2017 gün ve 20095 yevmiye numaralı azilnamesi ile azledildiği,

Taraflar arasında imzalanan 30.05.2016 günlü Avukatlık Sözleşmesinin, kaza tespit tutanağının, bir kısım duruşma tutanağının, savcılık soruşturmasına sunulan 25.05.2016 tarihli kusur oranının tespitine ilişkin bilirkişi raporu örneğinin dosyamız içerisinde yer aldığı

Talep gibi incelemenin duruşmalı yapıldığı, Baro Disiplin Kurulu’nca, “Şikâyetli avukat, tazminat davası açmak üzere gerekli masrafın kendisine verilmediğini savunmuş ise de Meslek Kurallarının 42 ve 43.maddesi ve bunun uygulanmasına ilişkin yerleşik Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu kararları gereği, masraf vermemesinin ve doğuracağı sonuçlar hakkında iş sahibinin yazılı olarak uyarılması yükümlülüğünü yerine getirdiğine ilişkin bir savunma ve delil de sunmamıştır. Bu nedenle sırf masrafın verilmemiş olması avukatın sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.

 

Ancak şikâyetli avukatın buna ilişkin sorumluluktan kurtulabilmesi için masraf verilmemesi nedeniyle sözleşme ile açmayı yükümlendiği tazminat davasını açamadığına ilişkin şikâyetçiye yazılı bir ihtar göndermesi yerleşmiş Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu karaları ile aranmaktadır. İncelemeye konu olayda böyle bir ihtar bulunmamaktadır. Avukatlık Kanunu’ndan doğan hukuki sorumluluklarını yerine getirmesi ve müvekkiliyle arasında daha sonra bu nedenle doğabilecek anlaşmazlıklarda sorumluluktan kurtulabilmesi için bir avukattan beklenilen, bu haber verme olayını belgelendirmektir.

Ayrıca tazminat davasını açmak için Asliye Ceza Mahkemesinde şikâyetçinin maluliyet durumunun kesinleşmesinin beklendiğine ilişkin şikâyetçiye bilgi verildiği savunması konusunda ise şikâyetli avukatın bu konuda bilgi verme yükümlülüğünü yerine getirdiğine ilişkin herhangi bir delil sunulmuş değildir. Şikâyetçi ısrarla tazminat davasının bir an önce açılmasını istediğine göre, şikâyetçinin bu talebinin geciktirilmesinin gerekçeleri ile bu aşamada tazminat davasının açılması halinde doğacak hukuki sonuçların ve bunların şikâyetçiye olan etkilerinin şikâyetçiye yazılı olarak açıklanması, buna rağmen dava açılması talep ediliyorsa da bu konuda yazılı beyanının alınması avukatın mesleği gereğidir. Tazminat davası açmaya hakkı olan şikâyetçinin, bu hakkının yerine getirilmesini geciktirme veya kullanmamaya yönelik her türlü işlemin hak sahibinin yazılı muvafakati ve bilgisi ile yapılması gerekir.

Kaldı ki taraflar arasında yapılan ve şikâyetli avukatın savunmalarında açıkça inkâr da etmediği 30.05.2016 tarihli Avukatlık Ücret sözleşmesinde ‘Asliye Ceza Mah’de açılacak olan davada avukatın ücret talebi yoktur’ ve ‘Yargılama harç ve giderleri vekil tarafından karşılanacaktır’ hükmü yer almaktadır.

Örnek olarak Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulunun T. 24.01.2014 E. 2013/639 K. 2014/45 kararında ‘Yasa koyucu hukuki yardımın mutlak ücret karşılığı olacağını düzenlediğinden ve istisna olarak ücretsiz hukuki yardıma izin verdiğinden ücretsiz dava alma yasağı vardır ve aksi davranış, yasal düzenlemeler yanında haksız rekabet ve reklam yasağı kurallarının da ihlalidir.’ denilerek avukatın ücretsiz dava almasının disiplin cezasını gerektirdiğine,

Yine örnek olarak Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulunun T. 19.07.2014 E. 2014/265 K. 2014/449 kararında ise ‘Disiplin kovuşturmasına konu sorun yargı giderlerini avukatın üstlenip üstlenemeyeceğidir. Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu’nun bu güne kadar belirlediği örneğin 19.01.2002 gün ve 2001/197 esas, 2002/24 karar sayılı kararında da bildirildiği üzere ‘Yargı giderlerinin üstlenilmesi meslektaşlar arasında haksız rekabete yol açacak meslek etiğine aykırı davranıştır.’ Çünkü zorunlu yapılan giderler hariç tüm yargı giderinin sözleşmenin başında avukat tarafından karşılanacağının kararlaştırılması avukatın yararına, diğer meslektaşları aleyhine haksız rekabet yaratacağı tartışmasız olup bu nedenle mesleki dayanışmaya zarar verilmesi asla düşünülemez.’ şeklinde karar vererek de yargılama giderlerinin avukat tarafından üstlenilemeyeceğine dair yerleşik kararlar vermiştir.

Şikâyetli avukatın disiplin kovuşturmasına konu eylemleri Avukatlık Kanunu’nun 34, 134, 163 ve 164.maddeleri ile Meslek kurallarının 3, 4 ve 42.maddelerine aykırı olduğundan …” gerekçesiyle şikâyetli hakkında ceza tayin edildiği,

Şikâyetlinin disiplin sicil özetinde ceza olmadığı,

Şikâyetli avukatın 28.02.2020 kayıt tarihli itiraz dilekçesinde özetle, savunmalarını tekrarla, kendisine hak etmediği bir ceza verildiğini, disipline sevk gerekçesinin vekâlet görevini yerine getirmemesi ve tazminat davası açmaması olduğunu, davadan ücret almaması nedeniyle verilen kınama cezasının hukuka aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte uyarma yerine kınama cezası verilmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek usul ve yasaya aykırı cezanın kaldırılmasını, aksi kanaat hâsıl olur ise kararın uyarma cezasına çevrilmesini talep ettiği,

Şikâyetçinin 12.03.2020 kayıt tarihli itiraza cevap dilekçesinde özetle; iddialarını tekrarla, azilden sonra şikâyetlinin makam ve mevkiini kullanarak kendisini tehdit ettiğini beyan ettiği görülmektedir.

Avukatlık Kanunu’nun 34.maddesi, “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler.”

Avukatlık Kanunu’nun 134.maddesi, “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu Kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”

Avukatlık Kanunu’nun 164. Maddesi “Avukatlık ücreti, avukatın hukukî yardımının karşılığı olan meblâğı veya değeri ifade eder. Yüzde yirmibeşi aşmamak üzere, dava veya hükmolunacak şeyin değeri yahut paranın belli bir yüzdesi avukatlık ücreti olarak kararlaştırılabilir. İkinci fıkraya göre yapılacak sözleşmeler, dava konusu para dışındaki mal ve haklardan bir kısmının aynen avukata ait olacağı hükmünü taşıyamaz. Avukatlık asgarî ücret tarifesi altında vekâlet ücreti kararlaştırılamaz. Ücretsiz dava alınması halinde, durum baro yönetim kuruluna bildirilir…”

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3. maddesi, “Avukat, mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürütür.”

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 4. maddesi, “Avukat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. “,

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 42. maddesi, “Avukat, işle ilgili giderleri karşılamak üzere, avans isteyebilir. Avansın işin gereğini çok aşmamasına, avanstan yapılan harcamaların müvekkile zaman zaman bildirilmesine ve işin sonunda avanstan kalan paranın müvekkile geri verilmesine dikkat edilir.” hükümlerini amirdir.

Şikâyetli avukatın, şikâyetçinin vekilliğini üstlenerek vekâletname aldığı ve avukatlık ücret sözleşmesi düzenlediği halde üstlendiği tazminat davasını açmadığı, dava açmama nedeni ile ilgili müvekkilini bilgilendirmediği ve ücretsiz takip etmeyi üstlendiği ceza davasını bir süre takip edip daha sonra takip etmediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır.

Şikâyetli avukat, tazminat davası açmak üzere gerekli masrafın ödenmediğini savunmuşsa da şikâyetçi müvekkiline masraf vermesi konusunda yazılı uyarıda bulunmadığı, kaldı ki avukatlık ücret sözleşmesinde yargılama harç ve giderlerinin şikâyetli avukat tarafından karşılanacağı hükmünün varlığı karşısında şikâyetlinin bu savunmasına itibar edilmemiştir.

Şikâyetli avukatın ceza davasını ücretsiz takip etmesi ücretsiz dava alma yasağına aykırı ve disiplin cezasını gerektiren bir davranıştır.

Yine şikâyetli avukatın yargı giderlerini üstlenmesi meslektaşlar arasında haksız rekabete yol açacak meslek etiğine aykırı bir davranıştır.

Şikâyetli avukatın bu eylemleri, yukarıda açıklanan kurallara aykırılık oluşturduğundan Baro Disiplin Kurulu tarafından yapılan hukuksal değerlendirme yerinde bulunmakla itirazın reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

Gereği düşünüldü:

1-Şikâyetli Avukatın itirazının reddine, … Barosu Disiplin Kurulu’nun Şikâyetlinin “Kınama Cezası ile Cezalandırılmasına” ilişkin 31.12.2019 gün ve 2019/71 Esas, 2019/138 Karar sayılı kararının ONANMASINA,

2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemesinde dava yolu açık olmak üzere,

Oy birliği ile karar verildi.

 

Share

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

%d blogcu bunu beğendi: