Somut olayda, takip dayanağı bonoda, ihtilâf halinde Bursa Mahkemelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığı, lehtar Türk Ekonomi Bankası A.Ş.’nin ve keşideci … Zeytin ve Gıda San.ve Gen Paz.Tic.A.Ş.’nin tacir sıfatına haiz oldukları anlaşılmaktadır. Bu durumda, HMK’nun 17. maddesi gereğince tacirler arasında düzenlendiği belirlenen yetki sözleşmesi geçerli olup, Dairemizin değişen içtihatlarına göre, kambiyo senetlerinin özelliği gözetildiğinde anılan yetki sözleşmesi avalisti de bağlar. O halde Bölge Adliye Mahkemesince, borçluların istinaf yoluna başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

12. Hukuk Dairesi         2019/6148 E.  ,  2020/3489 K.

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsuz haciz yolu ile başlatılan takipte, keşideci ve avalist borçluların icra mahkemesine başvurarak icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiği ayrıca alacaklıya borçlarının bulunmadığını bildirerek borca ve fer’ilerine de itirazda bulundukları, İlk Derece Mahkemesince yetki itirazının reddine karar verildiği, karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince borçluların istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve Bursa İcra Müdürlükleri’nin yetkisizliği ile yetkili icra dairesinin Orhangazi İcra Müdürlüğü olduğuna dair karar verildiği görülmüştür.
TTK’nun 702/1. maddesi gereğince, aval veren kimse, kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi sorumlu olur.
Diğer taraftan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” hükmüne yer verilmiştir.
Görüldüğü üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile getirilen yeniliklerden bir tanesi de, yetki sözleşmelerine ilişkin olup, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar, sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir. Madde metninde tacirden anlatılmak istenen, işin ticari nitelikte olması değil, tarafların kanunlarda tacir olarak tanımlanan kişiler olmasıdır. Sözleşmenin konusunun ticari iş olması, gerçek kişilere yetki sözleşmesi yapma imkanı vermemektedir.
Öte yandan aksi kararlaştırılmadıkça, dava yalnız yetki sözleşmesinde belirlenen mahkemede açılır. Taraflar yetkili kıldıkları mahkemenin yanında, kanunen yetkili bulunan genel veya özel yetkili mahkemelerin de yetkisinin devam etmesini isterlerse, bu durumun yetki sözleşmesinde ayrıca belirtilmesi gerekir.
Somut olayda, takip dayanağı bonoda, ihtilâf halinde Bursa Mahkemelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığı, lehtar Türk Ekonomi Bankası A.Ş.’nin ve keşideci … Zeytin ve Gıda San.ve Gen Paz.Tic.A.Ş.’nin tacir sıfatına haiz oldukları anlaşılmaktadır. Bu durumda, HMK’nun 17. maddesi gereğince tacirler arasında düzenlendiği belirlenen yetki sözleşmesi geçerli olup, Dairemizin değişen içtihatlarına göre, kambiyo senetlerinin özelliği gözetildiğinde anılan yetki sözleşmesi avalisti de bağlar.
O halde Bölge Adliye Mahkemesince, borçluların istinaf yoluna başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nin 31.01.2019 tarih ve 2018/896 E. – 2019/293 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 02.06.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Share

Bir yorum ekleyin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

%d blogcu bunu beğendi: