9. Hukuk Dairesi 2018/5736 E. , 2018/13798 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 29. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 16. İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunun kabulüne karar vermiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi’nin kararı süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde ilk olarak 15.03.2008 tarihinde işe başladığını, 14.02.2010 tarihinde zorunlu askerlik görevi nedeniyle çalışmasına ara verdiğini, akabinde çalışmaya devam ettiğini, değişik kademelerde çalışan müvekkilinin son olarak 2. Müdür pozisyonunda çalışırken 29.03.2016 günü kendisine işyerinde örneği verilen ihtarname ile iş akdinin sona erdirildiğini, müvekkilin iş akdinin sosyal paylaşım sitesinde yaptığı iddia olunan bir paylaşıma dayandırılmak istendiğini ve fakat müvekkilinin işverenle ilgili bir paylaşımı olmadığından ihtarnamede ” işten çıkacağınızı beyan ederek iş arkadaşlarınızın moral ve motivasyonunu zedelediğiniz” şeklinde soyut ve mesnetsiz bir iddiaya dayandırıldığını, iş akdi sonlandırılırken dayanak yapılan soyut iddialar nedeniyle müvekkilinin savunmasının alınmadığını, müvekkilinin iş akdinin haksız olarak sona erdirildiğini iddia ederek yapılan fesih işleminin geçersizliğinin tespitine ve müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının müvekkili şirket nezdinde 03.06.2011 tarihinden iş sözleşmesinin feshedilmek zorunda kalındığı 28.03.2016 tarihine kadar çalıştığını, son olarak 2. Müdür pozisyonunda bulunduğunu, müvekkili şirketçe yapılan feshin usul ve yasaya uygun olduğunu, davacını … sayfasında müvekkili şirket aleyhine olan ve işten ayrılacağını belirten paylaşımda bulunduğunu, bu durumun öğrenilmesi akabinde kendisine paylaşımı kaldırması gerektiği şeklinde yazılı uyarıda bulunulduğunu, ancak davacının bu tutumunu işyerinde de devam ettirerek restoran çalışanlarına sürekli işten ayrılacağını beyan ettiğini ve 2. Müdür olarak restoran iş akışını ve iş arkadaşlarının moralini bozmaya devam ettiğini, müvekkili şirket aleyhine yaptığı paylaşım ve işten çıkacağı yönündeki beyanları ile müvekkili şirketin kendisine duyduğu güveni zedelediğini, bu davranışlarına işyerinde de devam ederek iş ilişkisinin aynı şekilde devam edemeyeceğini kanıtlamış bulunduğunu, müvekkili şirket için de iş ilişkisinin devamının beklenemeyeceğinden iş sözleşmesinin feshedildiğini savunarak haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk derece mahkemesince, davacının paylaşımının işverene yukarıda belirtilen gerekçelerle haklı fesih imkanı sağlamadığı, geçerli fesih sebebi olarak kabul edilmesi halinde dahi savunmasının alınmaması nedeniyle feshin geçersizliğine karar verildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) İstinaf başvurusu :
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E) İstinaf Sebepleri:
Davalı vekili istinaf başvurusunda; davacının …’tan yaptığı paylaşımlar nedeni ile öncelikle yazılı olarak uyarıldığını, bu paylaşımı kaldırmasının istenildiğini, ancak davacının paylaşımı kaldırmadığını, işten ayrılacağını, diğer işçilere beyan ederek diğer çalışanların huzurunu bozduğunu, bu nedenlerle haklı nedenle iş akdinin feshedildiğini, iş akdi haklı nedenlerle feshedildiği için yazılı savunma alınmasına gerek olmadığını, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
F) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge adliye mahkemesince,toplanan deliller, davacının … paylaşımı, bu konuya ilişkin tutulan tutanak ve ihtarnameler, tanık beyanları, tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; ilk derece mahkemesince davacının … paylaşımının ve işten ayrılacağı şeklinde beyanlarının haklı fesih sebebi oluşturmadığı, bu sebeplerin geçerli fesih sebebi kabul edilmesinin de düşünülmesi halinde davacının savunmasının alınmaması nedeni ile feshin geçerli olmadığı kanaatine varılarak davanın kabulüne kararı verilmiş ise de, davacının … paylaşımının ve işyerinden ayrılacağı şeklinde işçilere yapmış olduğu sözlü beyanatın dairemizce de haklı fesih sebebi olmadığı kanaatine varılmış ancak haklı fesih sebebi olmasa da yapılan … paylaşımının geçerli fesih sebebi olabilecek mahiyette olduğu değerlendirilmiş davalı tarafından haklı nedenlerle iş akdinin feshedildiği iddia edildiğinde, yazılı savunma alınma zorunluluğuda bulunmadığından, feshin geçerli nedenlere dayandığı, kabul edilmiş tüm bunlar ışığında davalı vekilinin fesih sebebinden farklı gerekçelerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
G) Temyiz başvurusu :
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı, davacı vekili temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
H) Gerekçe:
Dosya içeriğine göre; 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/II.c.1 maddesinde açıkça, feshin geçerli nedenlere dayandığının ispat yükü davalı işverene verilmiştir.
İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu kanıtlayacaktır. Buna göre fesih işlemini yazılı yapmış olması, belli durumlarda işçinin savunmasını istediğini belgelemesi, yazılı fesih işleminin içeriğinde dayandığı fesih sebeplerini somut ve açık olarak göstermiş olması gerekir. İşverenin biçimsel koşulları yerine getirdiği anlaşıldıktan sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunun kanıtlanması aşamasına geçilecektir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması olasılığından kaçınmaktır. İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez.
İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı Yasa’nın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir.
İspat yükü kendisinde olan işveren, geçerli ve haklı nedenle davacının davranışının veya yetersizliğinin işyerinde olumsuzluklara yol açtığını ve iş ilişkisinin çekilmez hal aldığını da ispat etmelidir.
Dosya içeriğine göre; davacının iş sözleşmesinin işyeri ve çalışanları hakkında yaptığı sosyal medyadaki paylaşımlar üzerine geçerli nedenle feshedildiği görülmüştür.
Davacı işçisinin kendisine ait … hesabından yapmış olduğu paylaşımlar işyerindeki genel eleştiri ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, davacının somut olarak işvereni veya vekilini hedef almadığı, işverenin işçinin bu davranışının işyerinde olumsuzluklara yol açtığını ve iş akdinin haklı ve geçerli nedenle feshedildiğini kanıtlayamadığı gözetilmeksizin, davanın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi hatalıdır.
Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyiz edilen kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve Dairemizce 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3. maddesi uyarınca aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
Hüküm: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyiz edilen kararının bozularak ortadan kaldırılmasına,
2- Davanın kabulü ile, feshin geçersizliğine ve davacının İŞE İADESİNE,
3- Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi ve fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 5aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4- Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5- Davacı vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. Uyarınca belirlenen 2.180 TL. maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6- Alınması gereken 35,90 TL karar-ilam harcından davacının yatırdığı 29,20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL karar-ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7- Davacının yaptığı harçlar dahil toplam 497,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8- Taraflarca yatırılan gider avansının varsa kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve isteği halinde ilgilisine iadesine,
9- Yatırdığı temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26.06.2018 tarihinde kesin olarak, oy birliği ile karar verildi.