Katılan ile eşinin 1993 yılında ölümünden sonra intikal eden bir kısım taşınmazları ile ilgili davaların takibi konusunda güvene dayalı olan vekalet ilişkisi kuran avukat olan sanığın belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçların bakımından Denetime imkan verecek şekilde, iddia ve savunmanın doğruluğu bakımından dava konusu belgedeki katılanın imzası ile borcu ihtiva eden el yazılarının aynı anda mı, yoksa farklı tarihlerde mi yazıldığı hususunun belirlenebilmesi için belirtilen yazıların aidiyeti ve mümkün olduğu takdirde mürekkepyaşınıntespiti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekir.

23. Ceza Dairesi         2015/18306 E.  ,  2015/4793 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan ile eşinin 1993 yılında ölümünden sonra intikal eden bir kısım taşınmazları ile ilgili davaların takibi konusunda güvene dayalı olan vekalet ilişkisi kuran avukat olan sanığın, davalar için gerekli olduğundan bahisle bürosuna çağırdığı, kendisinin hulus ve saffetinden yararlanarak katılana boş bir kısım belgeler imzalattığı, aradan geçen süre içinde davaların takibinden memnun olmadığı nedenle kendisini azleden katılana karşı öncesinde imzalattığı belgeler arasında bulunan boş, altı katılanca imzalanan senedi hukuka aykırı şekilde katılanın rızası dışında senedin alacaklı hanesine kendi ismini, miktar kısmına 300.000 Türk lirası, vade kısmına ise 11/02/2013 yazarak/yazdırarak, bahse konu senede istinaden haksız takip başlatıp katılana ait bazı gayrımenkullerin satılmasını sağladığı iddia olunan eylemde, sanığın aşamalarda katılanın dava ücretlerini ödemediği, katılana aynı zamanda borç verdiği şeklindeki savunmaları, mahkemenin ise yargılama sürecinde dosyaya sunulan ve sanığın katılan tarafından ibra edildiğine ilişkin belgedeki imzanın katılan tarafından atıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın hukuki mesele olarak değerlendirilmesi gerektiği dolayısıyla yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığının kabulü ile sanık hakkında beraat kararı verilmesi karşısında;
1- Sanık ile katılan arasındaki mevcut vekalet akdi çerçevesinde sanık tarafından takibi yapılan davalara ilişkin vekalet ücret sözleşmesi ile doğmuş ücretlerin ödenip-ödenmediği hususlarının araştırılması,
2- Sanığın savunması doğrultusunda; katılanın ekonomik sıkıntı içinde yada sanığın müvekkili katılana borç verebilecek maddi yeterlilikte olup-olmadığının tespitine yönelik tarafların sosyal ekonomik durumlarının araştırılması ile hayatın olağan akışı içerisinde mevcut durumun karar yerinde değerlendirilmesi,
3- Denetime imkan verecek şekilde, iddia ve savunmanın doğruluğu bakımından dava konusu belgedeki katılanın imzası ile borcu ihtiva eden el yazılarının aynı anda mı, yoksa farklı tarihlerde mi yazıldığı hususunun belirlenebilmesi için belirtilen yazıların aidiyeti ve mümkün olduğu takdirde 
mürekkepyaşınıntespiti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Share

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

%d blogcu bunu beğendi: